G20: Kapitalizmin altyapısını felce uğratın!

Druckversion
Don’t fight the players, fight the game
…ums Ganze!-Bündnis zusammen mit der Gruppe GROW
Zum G20 in Hamburg die Logistik des Kapitals lahmlegen

Ums Ganze!´nin ve GROW´un Hamburg´daki G20-Zirvesi protestolarına dair kısa cağrısdır.

Hamburg her zaman için görülecek bir yer olageldi. 2017´de bu durum iki katı daha fazla geçerli. Hamburg bir taraftan Almanya´nın G20-Dönem başkanlığının zirve noktası olarak, bu dönem başkanlığının bitişine sahne olacak. Medyası ve polisiyle hep beraber.

Diğer taraftan Hamburg limanıyla beraber Alman ihraç ekonomisi ve uluslararası yük taşımacılığı trafiği için önemli bir yer – ve böylece devlet ve sermaye´nin planlarını bozmak için uygun bir sahne. Çünkü bu ikisinden, daha iyi bir hayat kesinlikle beklenemez. Biz G20 zirvesi ve buna karsi yapilacak uluslararası eylemlilikleri kullanarak, binlerce göçmenin boğularak hayatını kaybettiği ve malların özgür bir şekilde taşındığı uluslararası sularda gercekten baş ağrıtacağına inandığımız bir yere ve mücadeleye cagiriyoruz.

Surası şimdiden kesin: En büyük 19 ve Avrupa devlet ve hükümet başkanlarının sahneleyecekleri ve sözünü verdikleri küresellesmenin adil bir şekilde düzenlenmesi sözlerini tekrar tutmayacakları bir şov gösterisi olacak. Her zamanki gibi. Çünkü G20-Zirvesi kapitalizmin politik çelişkilerinin en merkezi bir şekilde dışa vurumu. Kapitalizmin çelişkileri politika kurumu ve temsilcilerinin iddia ettigi gibi çözülmüyor, bilakis yönetiliyor. G20-Buluşması kolektif bir aktör olmadan ziyade daha çok Batılı NATO üyesi devletler ile Rusya arasında, Avrupa Birliği üyeliği sayesinde biraz da olsa beraber politik sahnede olabilen Avrupa devletleri, ve G20 düzleminde dahi kendi ekonomik ve politik etkinliğini artırmayı amaçlayan bir almanya arasında devletler arası bir oyun alanı olma niteliği taşıyor.

Ve diğer katılımcı ülkeler de doğal olarak bu çirkin buluşmanın birer parçası: Şu anda açık bir diktatörlüğe doğru giden, binlerce insanı baskıyla yada hapisle tehdit eden, kendi halkına karşı bir savaş yürüten Türkiye. Ultraneoliberal ve teknokrat hükümetiyle Brezilya, çılgınlığıyla neoliberal elitleri dahi korkutan kıyamet alameti Trump vs. Fakat politika ve politika çalışanları insanlara günümüzün büyük krizlerine çözüm açısından ne kadar az öneri sunabiliyorsa, tam tersine barbarlığı bütün toplumsal ilişkilere hakim kılmaya çalışıyorsada, o kadar da politik olarak yönetebilirliliğini yitiriyor. Bu yüzden G20 – Federal Parlemento´nun 2017 seçimlerinden de önce – herşeyden önce meşruiyetini spektülatif bir şekilde sahneleyeceği bir olay olacak. Sivil toplum kurulaşlarının ve inisiyatiflerin Civic-Süreci çerçevesinde olduğu gibi çok güçlü bir şekilde sürece dahil edilmeye çalışılması da bunun bir göstergesi. Keza zirve programını şehir içine alıp sözünona yurttaşlara yakınmış gibi görünüp sivil toplumsal taleplere karşı duyarlılık gösteriyormuş gibi gösterme planı da aynı. Hamburg´un seçilmesi bir tesadüf değil bilakis G20-Zirvesi´ne meşruiyet kazandırmak için yapılan ideolojik bir deneme.

Bununla beraber uluslararası kapitalizmin sistemden kaynaklı krizleri artarak devam ediyor. Teknoloji ilerleme sağlıyor- kapitalist üretim koşulları altında- ve mülkiyet ilişkisi çerçevesinde- yoksulluk değil, bilakis insan gereksiz hale geliyor. Politika bu kriz sürecini ötekilestirilenleri disipline ederek ve yapısal nedenlerden dolayı hicbir şekilde mümkün olmamasına rağmen sanki çözümün bir parcaşıymıs gibi kendisini sunarak yönetiyor. Bu durum kendisini hep daha fazla bir şekilde politik olarak sağa kayma ve solun dahi kendisine sirayet eden bir milliyetçi içe kapanma fantazisiyle ve globallesme karsıtı olaran gerici bir muhalefet şekliyle ortaya çıkıyor. Bu da tam tersine krizi daha da derinleştiren ve krizden özgürlükçü bir şekilde çıkışı zorlaştıran bir bıkkınlık durumuna yol açıyor, çünkü politik sağ yönetebilme kabiliyetini global kapitalizm içinde sadece negativ olarak kanıtlıyabilir – daha fazla insani temel haklarından ve toplumsal zenginliklerin paylaşımından uzaklastırarak, ki yüksek teknikli kapitalizmin ekonomik dinamiklari icinde zaten gerçekleştiği gibi.

Bütün Avrupa´da şimdiden planlanan zirveye karşı genis sivil toplumsal protestolar egemen politikaların meşruiyetini haklı olarak sorguluyor. Bu yüzden saygıyı hak ediyorlar. Ama buna karşı sivil toplumsal protestolar gerçek çözüm, demokrasi ve adalet çağrılarında sistemin gerçek karekterini ve politikanın global kapitalizm içindeki yapısal sınırlarını tanıyamıyorlar. Bu şekilde sol açisindan tekrardan ulusal devletlerin politik yönetebilme kabiliyeti ilizyonuna kapılma tehlikesi ortaya çıkıyor. Kapitalist ve ulusal devlet düzeninde kısa veya uzun vadeli bir özgürlükçü bir perspektif yok.
Buna karşı ısrar etmemiz gereken : Toplumun kendi kendisini örgütleyebilmesi mevcut düzenle olmuyor. Bu ancak ulusal devletin ve kapitalist dünya düzeninin baskısı, üretim ürünlerine kişisel mülkiyet bağımlılığı, baskı yoluyla üretme rejimi alasağı edildiği zaman mümkün olabilir.

Bu plan ne kadar gözü kara gözükürse gözüksün, bugün bunun için teknik imkanlar hiçbir zaman olmadığı kadar mevcut. Yüksek teknolojili kapitalizmden sayısız gereksizleştirilmişler icin birkaç kırıntı için medet ummaya devam etmek yerine, ekmeğın kendisini yapma perspektivinden söz ediyoruz. Ve buna ancak şu şekilde ulasabiliriz, bugünden sınırları da aşan bir şekilde geliştirip başarabiliriz. Krizin normallik ve normalliğin kriz oldugu bir düzene karsı.

Işte bu yüzden Hamburg´ta önümüzde bir şans duruyor. Avrupa´dan ve ötesindeki her yerden arkadaşlarımızla beraber G-20 sahnesini politik bir sembol olarak altyapısıyla bir saldiri noktasi olarak kullanabiliriz. Mesele burda kapitalizme karşı direne direne arzu edilen yaşamı alabilmek için bir çıkıs yolu bulmak ve milliyetçi ve dinsel barbarlik sarmalına karsı direnmek. Bu yol devletlere sadece itiraz etmekle başlamıyor bilakis kapitalizmin altyapısını uluslararası alanda felce ugratmakla baslıyor. Çünkü bu onların anladıkları tek dil. Bugünden daha iyi bir dünya için.

 

Infos: … ums Ganze! feat. GROW

off